cevdet @ gmail.com

KARDEŞLİK ÜZERİNE 

Farklı ırktan, farklı mezhepten, farklı düşüncelere sahip olmamız ayrışma sebebi olmamalıdır. Kardeşlik hukukunu zedelememelidir

Kardeşlik, kardeşinin gözlerinin derinlemesine bakıp sevgiyi görmek demek. Kalbinin  içindeki sıcaklığı hissetmek o kalplerin birlikte atması demek. Bunun için aynı anadan doğmaya gerek yok.

Mevlana diyor ki: “Ben dostlarımı ne aklımla, ne de kalbimle severim. Olur ya kalp durur,akıl unutur. Ben dostlarımı ruhumla severim. O ne durur, ne unutur.”

Kişi kardeşine ve dostuna küser. Düşman değil. Küsmesi ona değer verdiğini gösterir. Küsmek bir mesajdır.

 Müslümanın esas zenginliği; beraber dua edip, beraber amin dediğimiz kardeşliğimizdir.

Kardeşlik bağı insanlar arasında silah ve mühimmat ile kurulmaz. Allah için edinilen kardeşlik,  dünya içinde ahiret içinde lazımdır.

Fatih Sultan Mehmet çarşıda gezerken yanına bir dilenci gelmiş. Dilenci para isteyince, bir  altın vermiş. Dilenci padişahın verdiği altını az bularak şöyle demiş:  

Bu nasıl olur padişahım ? Ben senin kardeşin olduğum halde, nasıl olurda bana bir altın verirsin ?

Dilencinin ne demek istediğini tam anlamayan padişah   sorar:

Sen benim nereden kardeşim oluyorsun ?

Dilenci şu açıklamayı yapmış:

İkimizde Adem ve Havva’dan dünyaya gelmedik mi? Böyle bir durumda kardeş sayılamaz mıyız?

Padişah gülümsemiş. Bu cevap hoşuna gitmiş. Dilencinin kulağına eğilmiş şöyle demiş:

Aman alçak sesle söyle.  Bu söylediğini diğer kardeşlerimizde işitip gelirse, senin payına bir altın bile düşmez.

Ülkemizin huzura ihtiyacı var. Kardeşlik   hukukuna ihtiyacı var.  Ben az diyeyim siz çok   anlayın.